Cumartesi Anneleri 1029. haftada: İbrahim Demir ve Agit Akipa için adalet istiyoruz

T24 Haber Merkezi

Cumartesi Anneleri, 1029. hafta buluşmasında 33 yıl evvel gözaltına kaybedilen İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın evraklarındaki vakit aşımının kaldırılması daveti yaptı.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma hareketi yapan Cumartesi Anneleri bu hafta da meydandaydı.

Kayıp yakınları 1029. haftada, 1991’de gözaltında katledilen İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın evraklarındaki vakit aşımının kaldırılması daveti yaptı.

Galatasaray Meydanı’nda bir ortaya gelen kayıp yakınlarının bu haftaki açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Gönül Sonbahar okudu.

“33 yıldır vazgeçmedik, 3 jenerasyondur İbrahim Demir ve Agit Akipa için adalet istiyoruz”

Açıklama şu biçimde:

“33 yıldır vazgeçmiyoruz; üç nesildir İbrahim Demir ve Agit Akipa için adalet istiyoruz. Gözaltında kaybetmeler, insan haklarının sistematik ve yaygın bir formda ihlal edildiği cezasızlık sistemlerinde gerçekleşir. Bu sistemlerde kaybedilenlerin yakınlarının da tesirli hukuk yolu hakkı ihlal edilir. Türkiye’de devlet, cezasızlık siyasetinin bir sonucu olarak gözaltında kaybetmeleri inkâr ediyor, bu kabahati işleyenleri ödüllendiriyor. Gözaltında kaybetmeleri ortaya çıkarma uğraşlarını engelliyor. Halbuki devletlerin, aksiyon ve süreçlerden ötürü sorumluluk taşıması, hukuk devleti unsurunun ve insan hakların temel bir prensibidir. 1029 haftadır bunu hatırlatıyoruz. Barışı, insan haklarını ve demokrasiyi imkansızlaştıran inkar ve cezasızlık siyasetlerine karşı duruyor, hakikat ve adalet talebimizde ısrar ediyoruz.

1029. haftamızda, 33 yıldır inkar ve cezasızlık kıskacında sonuçsuz bırakılan İbrahim Demir ve AGİT Akipa evrakında adalet istiyoruz. 36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu Köyü’nde yaşıyordu. Agit Akipa birebir vakitte köyün muhtarıydı. 12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın İdil’den konutlarına dönmek için köylülerle birlikte bindikleri traktör, yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı’na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Kumandanı ve askerleri tarafından gözaltına alındı.

Kaymakamlık soruşturma müsaadesi vermedi

Jandarma karakoluna giden ailelere, karakol kumandanı ‘Onları hiç görmedik’ dedi. Bir asker gizlice aileleri ‘mağaralara gidin’ diye yönlendirdi. Aileler köylülerle birlikte askerin işaret ettiği bölgeyi karış karış aradı. 13 Aralık 1991 tarihinde girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların azap görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız vücutlarına ulaşıldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada, İdil Cumhuriyet Başsavcılığı, Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Kumandanı Üsteğmen ile ilgili er ve erbaşların ‘adam öldürme’ hatasından kuşkulu olduğuna kanaat getirdi. Lakin, Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu, savcılığa soruşturma müsaadesi vermedi, bu da şüphelilerin yargılanmasını mani oldu.

Tahir Elçi kabahat duyurusunda bulundu

2011 yılında, aileler, avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na yine kabahat duyurusunda bulundu. Yeni bir soruşturma başlatan savcılık, evraka ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Lakin bütün kurumlar, arşivlerinde rastgele bir belge, bilgi ya da dokümana rastlamadıklarını bildirdi. Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı, belgeyi kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı vazifelileri hakkında ‘görevi berbata kullanmak’tan soruşturma başlattı. Lakin, yürütülen soruşturmalardan bir sonuç alınmadı ve belge vakit aşımı gerekçesiyle kapatıldı.

“Zaman aşımı kaldırılsın”

Gözaltında kaybedilişlerinin 33. yılında, İbrahim Demir ve Agit Akipa belgesindeki vakit aşımı kararlarının kaldırılmasını, soruşturmanın yine açılmasını, faal bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini talep ediyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; İbrahim Demir ve Agit Akipa için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin üniversal hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”