2004’e kadar yürürlükte olan Ceza Muhakemesi Tarzı Kanunu’nun 104. hususundaki “Toplumda infial yaratma” ismi verilen tutuklama münasebeti, müzikçi Gülşen‘in tutuklanmasında üstü kapalı uygulandı.
Gülşen’in nisan ayında verdiği konserde söyledikleri münasebet gösterilerek, ortadan 4 ay geçtikten sonra hakkında “Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik Etme” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı ve gözaltı kararı çıktı. Hakim karşısına çıkartılan Gülşen, tutuklanarak Bakırköy Bayan Kapalı Cezaevi’ne konuldu.
Independent Türkçe’de Can Bursalı’nın özel haberine nazaran, Gülşen’i tutuklayan Sulh Ceza Hakimliği’nin gerekçesindeki “Şüphelinin bu konuşmasına ait görüntü kaydının bir çok hesap ve küme tarafından olumsuz yorumlar ile bir çok sefer paylaşıldığına dair 25/08/2022, 16:18 tarih ve saatli görüntü çözümleme ve açık kaynak araştırma raporu…” sözleri dikkat çekici
Hakimlik gerekçesindeki bu tabirlerle, 2004’te değiştirilen ve şu andaki ismi Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) olan Ceza Muhakemesi Tarzı Kanunu’nu (CMUK) 104. unsurunu üstü örtülü bir halde uygulamış oldu.
2004 yılındaki değişiklikten evvel yürürlükte olan CMUK’un 104. unsurunun ikinci fıkrasında, tutuklamaya ait şu sözler yer alıyor: “Altı aya kadar hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren cürümlerde sanık lakin, kabahatin toplumda infial uyandırması yahut ikametgahı yahut meskeninin bulunmaması yahut kim olduğunu ispat edememesi halinde tutuklanabilir.”