Mustafa Kemal Atatürk’ün okuduğu kitap sayısı her zaman merak edilmiştir. Kimi tarihçilere göre bu sayı beş bin, kimi kaynaklara göre ise üç bin beş yüz olarak lanse edilmiştir. Bu tartışmaları bir kenara bırakacak olursak Atatürk, kitaplara sürekli zaman ayırmıştır.
Atatürk’ün Teşat Nuri Güntekin’in kaleme aldığı ve çok okunan romanı olan Çalukuşu’nu çok sevmesnin neden ise; öğretmenlik yapan ve Anadolu’yu aydınlatma sevdası taşıyan, merkezinde Feride adlı öğretmenin olmasıdır.
Cephede kültür savaşı
Nitekim Kurtuluş Savaş’ında bile bir yandan cephede savaşırken bir yandan da yanında sürekli kitap bulundurarak okumaya ne denli düşkün olduğunu göstermiştir.
Anıtkabir’de büyük kütüphanede Atatürk’ün kitapları yer almaktadır. Gazi Kemal; okuduğu kitapların altını mutlaka çizer ve notlar alırdı. Okuduklarını paylaşmayı da ilke edinen Atatürk, başkalarının da okumasını isterdi.
Dolayısıyla hem Türk hem de dünya edebiyatında hayatında yer edinen kitaplar olmuştur. Bir milletin muasır medeniyetler seviyesine ancak okuyarak ve bilinçlenerek ulaşabileceğini ifade etmiştir.
Atatürk’ün sevdiği roman
Edebiyatımıza sayısız eser kazandıran Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanı Atatürk’ün çok sevdiği edebi eserdir. Atatürk’ün başucu kitabı olmasının altındaki neden ise; başkarakter Feride’nin Anadolu’da başlattığı aydınlanma hareketidir.
Aydınlama peşinde bir öğretmen
Küçük yaşta anne babasız kalan Feride’nin Anadolu’nun ücra kasabalarında öğretmenlik yaparak hayatını öğrencilerine adayışını konu edinen Çalıkuşu, hem yayınlandığı dönem hem de günümüzde çok okunan kitapların başında gelmiştir. Atatürk, gündüz cephede savaşırken akşam ise çadırında Çalıkuşu’nu okurdu.
“Dün gece güzel bir roman okudum”
Gazi, Çalıkuşu’nu okuyup bitirdiğinde, “Biliyor musunuz dün gece Reşat Nuri Bey’in Çalıkuşu romanını okudum, çok beğendim. İhmal edilmiş Anadolu’yu genç bir hanım öğretmenin yaşadığı zorlukları ne güzel anlatmış. Bitirince İsmet’e vereceğim. (İsmet İnönü) Sonra da sizler okuyun” demiştir.